TYT FELSEFE DENEMESİ
TYT- AYT FFELSEFE DENEMESİ
Önerilen süre: 40 dk.
1-Özne ile nesne ilişkisi estetik beğeni temeline kurulmuştur. Sanatçının, sezgi ve hayal gücüne duygularını katarak nesneleri yorumlasın sonucu ortaya çıkar. Yukarıda tanımı yapılan bilgi türü aşağıdakilerde hangisidir?
A- Gündelik Bilgi
B- Teknik Bilgi
C- Dini Bilgi
D- Sanat Bilgisi
E- Ampirik Bilgi
-Dogmatiktir
-Normatiftir
-Toplumsal yaşamı düzenleyen kurallar içerir
- Varlığı evreni açıklama amacındadır.
2- Yukarıda tanımı yapılan bilgi türü aşağıdakilerde hangisidir?
A- Gündelik Bilgi
B- Teknik Bilgi
C- Dini Bilgi
D- Sanat Bilgisi
E- Ampirik Bilgi
3-Bentham tarafından formüle edilmiş olduğu şekilde faydacılık ilkesinin söylediği şudur: En fazla sayıda insana en büyük (maksimum) ölçüde mutluluk sağlayan bir eylem, doğru eylemdir.
Bu parçaya göre, faydacılık aşağıdakilerden hangisini doğru bulur?
A) Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.
B) Her şey karşılıklıdır
C) Her ülke kendi çıkarlarından sorumludur.
D) Yurtta barış, dünyada barış.
E)Her koyun kendi bacağından asılır.
( Ygs 2013)
4) Felsefenin bilimler gibi bir gelişim süreci yoktur. Bizim, “Hippokrat Yemini” ile hekimlikte ahlak ölçülerini belirleyerek tarihe mal olan Hekim Hippokrates’ten tıp alanında çok ileride olduğumuz kesindir. Oysa Platon’dan çok daha ileride olduğumuzu söyleyemeyiz. Ancak onun yararlandığı bilimsel bilgi sürecinden daha ilerideyiz. Felsefe üretiminde belki de bir düşünürün dediği gibi sadece Platon’a dipnot yazıyoruz.
Bu parça felsefi bilginin aşağıdaki özelliklerinden hangisini vurgulamaktadır?
A) Akla dayalı olma
B) Evrensel olma
C) Eleştirel olma
D) Kümülatif olma
E) Bütünleyici olma
( Ygs 2013)
5) Felsefe sorularla doğar, büyür, gelişir. Ancak felsefi soru diğer sorulardan farklıdır. Felsefe, olanla yetinmez. Bu yüzden insan ve zihnini sürekli arayışa sürükler. Bu eylemle de yaşamı, varlığı, bilgiyi ve değerleri daha da anlamlı bir hâle getirmeyi amaçlamaktadır. Belki de bu yüzden olacak ki her insan kendini tanımaya ve bilmeye başladığı ilk günden itibaren “Ben kimim, neyim ve ne olacağım?”, “Evren nedir?”, “Dünya nedir?”, “Doğru nedir?”, “Güzel nedir?”, “Adalet nedir?” veya “Eşitlik nedir?” gibi birçok soru sormaktadır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, felsefi soruyu diğer sorulardan ayıran özelliklerden biri değildir?
A) Var olanla yetinmemesi
B) Neden-sonuç ilişkileri araması
C) Eleştirel ve sorgulayıcı olması
D) Bitmez tükenmez arayışlardan oluşması
E)Yaşamı ve varlığı anlamlandırması
( Ygs 2013)
6) Descartes, Metot Üzerine Konuşma adlı kitabına sağduyunun eşit olarak dağıtıldığını söyleyen cümleyle başlar. Ona göre bunun kanıtı, başka konularda kendilerine verilenle yetinmeyen insanların, sağduyu söz konusu olduğunda kendilerinde bulunandan şikâyetçi olmamasıdır. Sağduyu doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayırma yetisidir. Sağduyu eşit dağıtılmış olduğuna göre, bütün insanların aynı konularda aynı sonuçlara varması gerekirdi. Ancak öyle olmadığını, aynı konularda akıl yürüten insanların farklı farklı sonuçlara vardıklarını görüyoruz. Bunun nedeni farklı yollardan akıl yürütmeleridir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?
A) Aynı biçimde akıl yürütenler aynı sonuçlara varırlar.
B) Herkes kendi sağduyusundan hoşnuttur.
C) Aynı konularda farklı sonuçlara varılmasının nedeni sağduyu eksikliğidir.
D) Sağduyu, ahlak alanında doğruya ulaşmamızda yardımcı olabilir.
E) Sağduyu; iyinin, kötünün, doğrunun, yanlışın farkında olma yetisidir.
( Ygs 2013)
7) Uzun bir süre karşılaşmamış iki arkadaş, birbirlerini görmeyi ummadıkları bir anda karşılaştıklarında, “Bu ne tesadüf!” şeklinde bir tepki verirler. Spinoza, böylesi bir tepkinin varlığın yapısına uygun olmayan bir tepki olduğunu düşünürdü. Çünkü ona göre, hayatta tesadüf diye bir şey yoktur.
Bu parçada Spinoza’nın hangi düşüncesi vurgulanmaktadır?
A) Olan her şeyde sıkı bir zorunluluk vardır.
B) Rastlantı ve zorunluluk, biri olmadan diğeri düşünülemeyen kavramlardır.
C) Doğada özgürlükten gelen bir nedensellik vardır.
D) Dışsal zorunluluk insanın iç dünyasını da belirler.
E) İnsanlar, mutluluklarının kaynağını kendilerinin dışında arar
( Ygs 2013)
8) Hobbes’a göre insan; doğası gereği kendi varlığını sürdürmeye çalışır, dünya nimetlerinden olabildiğince çok yararlanmak ister. Bunun sonucunda da herkes herkesin düşmanı olur, böylece savaşlar ortaya çıkar. Bu durumu Hobbes “İnsan insanın kurdudur.” şeklinde özetler. Ama bu durum insan varlığını tehlikeye düşürdüğünden insanlar herkesin güvenliğini sağlayan bir düzen arayışına girmişlerdir. Dünya nimetlerinden yararlanırken zora başvurmaktan vazgeçmek üzere birbirlerine söz vermiş, zora başvurma yetkisini ve gücünü, boyun eğecekleri bir kişiye devretmek için aralarında anlaşmışlardır.
Bu parçaya göre, insanların anlaşmalarına neden olan unsur aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanların, dünya nimetlerinden eşit yararlanamaması
B) Bireylerin zora başvurma gücünü ve yetkisini bir otoriteye devretmek istememesi
C) İnsanın doğal arzularının kendi varlığını tehdit etmesi
D) Herkesin birbiriyle savaşması sonucunda kültürün yozlaşması
E) Bitmek bilmeyen savaşların köklü uygarlıkları tehdit etmesi
( Ygs 2013)
9) Aristoteles fiziği yanlıştır elbette, geçerliliğini de tümüyle yitirmiştir. Ama yine de bir “fizik”tir yani matematiksel bakımdan gelişmemiş olsa da son derece gelişmiş bir bilim. Ne çocukça bir düş ürünüdür ne de ortak duyunun boş, üstünkörü sözleridir. Bir kuramdır yani ister istemez ortak duyunun verilerinden yola çıkıp bu verileri son derece tutarlı ve sistemli bir incelemeye tabi tutan bir öğretidir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?
A) Bilimsel bir kuramın, ortak duyunun verilerinden yola çıkması gerekmez.
B) Kuramların geçerliliğini yitirmesi bilimselliklerine zarar vermez.
C) Bilimsel bir kuramın yanlış olması tutarsız olduğu anlamına gelmez
D) Bir kuramın bilimsel olması, matematiksel bakımdan gelişmiş olmasını gerektirmez
E) Bilimsel bir kuramın, eldeki verileri tutarlı ve sistemli bir incelemeyle tutması gerekir.
( Ygs 2013)
10) “Felsefe yapmak yolda olmaktır.” diyor Jaspers. Ben de “Felsefe yapmak yolda olmak kadar uçta olmaktır.” diyorum. Uçta olmak akıncılık yapmak gibidir. Orduların önünden gidip henüz kimsenin ayak basmadığı, bilmediği, görmediği sınır uçlarında cesurca at koşturmaktır aynı zamanda. Daha sonra, edindiği tecrübeleri ardından gelecek orduyla paylaşmak, onlar için patika bile olsa yol hazırlamaktır.
Bu parçada felsefenin uçta olmasıyla anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tüm sorulara çözüm getirmek
B) Teorilere ilginç yorumlarda bulunmak
C) Kendi başına hareket etmek
D) Hakikatin peşinde olmak
E) Yeni soru ve iddialar ortaya atmak
( Ygs 2013)
11- Platon’a göre “iyi”, “ideaların ideasıdır” ve erdemlerden oluşan idealar merdiveninin tepesinde bulunur. Platon’da iyi ideası, iyi olan her şeyin iyi olmasını sağlayandır. Akıllı olmak, bilgili olmak, erdemli olmak iyidir. Ama bunların hiçbiri tek başına yeterli değildir. İyi, bütün bunları içine alan bir yaşam biçimidir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
A)Akıllı, bilgili, erdemli bir hayat sürmek bizim yararımızadır.
B) İyi, varlığı belirleyen ana ilkedir.
C) İyi ve kötü, göreli kavramlar olduğu için bunların ötesinde bir yaşam sürdürmek gerekir.
D) İyi, “erdemli” yani “iyi” bir yaşam sürmeyi olanaklı kılandır.
E)İyi, her insanın gerçekleştirmesi gereken bir ideadır
( Ygs 2013)
12- Eğer bir kanıtlama yapılacaksa bu kanıtlama yolu farklı biçimlerde karşımıza çıkar. Kimisi dünyanın hareketine bakarak bir ilk hareket ettiricinin olması gerektiğini ileri sürer. Kimisi dünyadaki nedenler zincirine bakarak bir ilk nedenin var olduğu sonucuna ulaşır. Kimisi de dünyadaki şeylerin çokluğuna, değişkenliğine, zorunsuzluğuna bakarak bütün bunların ardında tek değişmez zorunlu bir varlığın bulunması gerektiği sonucunu çıkarır.
Bu parçada dile getirilen sorgulama, felsefenin hangi disipliniyle ilgilidir?
A)Din felsefesi
B) Ahlak felsefesi
C) Bilgi felsefesi
D) Siyaset felsefesi
E) Bilim felsefesi
( Ygs 2013)
13- Doğrulanmış olmak bir kuramın erdemi değil, zaafıdır. Çünkü doğrulayıcı örnek bulmaktan daha kolay bir şey yoktur. Bir kuram, ne kadar çok yanlışlama çabasından başarıyla çıktıysa o kadar iyi bir kuramdır. Yanlışlamaya çalışıp yanlışlayamadıysak o kuram doğrulanmış değil, pekiştirilmiş olur. Bir kuram yanlışlanma olanağını taşıdığı için bilimsel sıfatını hak eder, herhangi bir düşünsel deneyle de olsa hiç yanlışlanamıyorsa bu durum onun bilimsel olmadığını gösterir.
Bu parçada söylenenler aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı olabilir?
A) Bilimsel kuramlar nasıl yanlışlanır?
B) Bir kuramın doğruluğunun ölçütü nedir?
C) Bir kuram ne zaman doğrulanmış sayılmalıdır?
D) Bilimsel kuramlar ne zaman yanlışlanmış sayılmalıdır?
E) Bir kuramın bilimselliğinin ölçütü nedir?
( Ygs 2013)
14-Bu görüşe Çift kutuplu Tanrı anlayışı denir. Tanrıyı soyut, mutlak ve değişmez gibi yönleriyle evrenini üstüne Aşkın; somut, göreli ve değişen yönleriyle de evreni içkin görür. Va olan her şey Tanrı dan südur etmiştir taşmıştır. Vahdet-i Vuücud olarak kabul edilen bu görüş, her şeyin Tanrı dan oluştuğunu ve halen oluşmaya devam ettiğini savunur.
Yukarıdaki parçada anlatınla din felsefesi kavramı aşağıdakilerden hangisidir ?
A) Panteizm
B) Politeizm
C) Deizm
D) Plüralizm
E) Diyalektik Tanrıcılık
15-Bu yaklaşıma göre doğada mükemmellik yoktur. Mükemmelliği arayan sanatçı, doğada var olmayan bir şeyi yaratmalıdır. Çünkü mükemmellik, gerçekte var olmayan, fakat ideal olan bir şeydir. Sanatçı yaratıcılığını ve hayal gücünü kullanır ve mükemmel olan sanat eserini oluşturur. Sanat, sanatçının hayal gücü ile ortaya koyduğu ürünlerdir. Yukarıda bahsi geçen Estetik kuram aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yansıtma Kuramı
B) Oyun kuramı
C) Katharsis
D) Yaratma Kuramı
E) Estetik yargı
16- Bu görüşe göre sanatçı doğada var olan bir şeyi eserinde taklit eder. Sanat, sanatçının nesneyi iyi yansıtmasıdır sanat bir tür öykünmedir. Bu görüşün temsilcileri Aristoteles ve Platondur.
Yukarıda bahsi geçen Estetik kuram aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yansıtma Kuramı
B) Oyun kuramı
C) Katharsis
D) Yaratma Kuramı
E) Estetik yargı
17-Bu görüş varlığın ikiden fazala şeyle açıklayan görüştür. Bu görüş varlığın temelinde ikinden fazla tözün olduğunu savunur. Temsilcisi Empedokles; varlığın: “ su,” “ateş,”” hava,” toprak tözlerinden oluştuğunu savunur.
Yukarıda bahsedilen görüş ontoloji görüşü aşağıdakilerden hangisidir ?
A) Düalizm
B) Nihilizim
C) Politeizm
D) Monizm
E) Plüralizm
18 -Açık seçik ve sağlam bir biçimde ortaya koyduğu idealist kuram, şu ilkeye dayanır. “Nesnelerin özü algılanmış olmalarından başka bir şey değildir.” Ona göre dış dünyadaki varlıkları düşündüğümüzde incelediğimiz şey hep kendi zihnimizdir. Bu nedenle gerçek o lan yalnızca algılardır.
Bu görüşe sahip filozof aşağıdakilerden hangisini reddeder ?
A- Varlık demek, algılanmış olmak demektir.
B- Hiçbir insan olmadığında da varlıkları sürekli algılayan bir Tanrı olduğu için varlıklar vardır.
C- Algı varlığın temel ölçütüdür.
D- İnsan ve Tanrı algılama üzerin etkileşim içindedir.
E- Algılar hayatımızı şekillendirse de onlara tam olarak güvenmek insanı yanılgıya götürebilir.
19-Ona göre varlık Maddedir. Ancak onun maddeciliği, diğer materyalistler gibi mekanik değil, dinamik bir özellik taşır. Kendi deyimi ile “başa aşağı duran Hegel’in diyalektiğini düzeltmekle” işe başlamıştır. Ona göre her şeyin temelinde düşünce değil madde olmalıdır.
Yukarıdaki paragrafta düşüncesi anlatılan düşünür aşağıdakilerden hangisidir ?
A- Farabi
B- B. Spinoza
C- A. Whitehead
D- K. Marx
E- G. Berkeley
20- Zekânın ve bilgeliğin ölçütünün zenginlik olduğunu düşünen kişiler, Thales’le yoksul olduğu için alay ederler. O da bunun üzerine zeytinin az olduğu o yıl, elindeki bütün parayla, ihtiyaç olmadığı için ucuzlamış olan ve zeytinyağı üretiminde kullanılan tüm presleri satın alır. Sonraki hasat mevsimi geldiğinde ihtiyacı olanlara bu presleri kendi belirlediği fiyattan kiralayarak çok para kazanır.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A-) Filozof, dünyayı anlamlandırmaya çalışan kişidir.
B-) Felsefe, her şeye eleştirel bir gözle bakma alışkanlığı kazandırır.
C-) Filozofların öncelikleri diğer insanlardan farklıdır.
D-) Filozof, hayata dair her şeyi felsefi probleme dönüştürür.
E-) Felsefi düşünce çözümleyici ve Kurgusaldır
21-Her bir akı karasından seçerek Varlık dağlarını delip geçerek Düzde ben bir insan olmaya geldim Nimri Dede’ye ait bir şiirden alınan bu dizelerin her biri, sırasıyla felsefenin alt disiplinlerinden hangilerinin konusu olabilir?
A) Epistemoloji - ontoloji - etik
B) Etik - epistemoloji - estetik
C) Ontoloji - estetik - etik
D) Etik - epistemoloji - ontoloji
E) Ontoloji - estetik – epistemoloji
(YGS 2012)
22- Felsefe çok kullanıldığı hâlde anlamı az bilinen bir sözcüktür. Söz gelimi Oğuz için arkadaşı “Onun hayat felsefesi gününü gün etmektir.” diyor. Bir firma satış felsefesini “Müşterileri mutsuz etmektense daha az kazanmaya razıyız.” şeklinde özetliyor. Bir banka kendini diğer bankalardan farklı göstermek için “Bizim felsefemiz hepsinden farklıdır.” sloganıyla reklam yapıyor. Felsefenin kelime anlamının dışında kullanılışıyla ilgili bu tarz örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Değişik anlamlar yüklenen felsefe sözcüğü aslında Herakleides Pontikos’un söylediğine göre ilk olarak Pythagoras tarafından kullanılmış, Yunanca “philosophia” sözcüğünden gelmektedir. Dilimize “felsefe” olarak geçen “philosophia”nın kelime anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gerçeklik bilgisi
B) Yaşam atılımı
C) Bilgelik sevgisi
D) Hayat görüşü
E) Yaşama sevinci
(YGS 2012)
23- İpten yapılmış bir salıncağın üstünde sallanırken ipleri kesersem ne olur deyip denemeye kalkmayız. Çünkü bunu yaptığımızda yere düşeceğimizi biliriz. Daha önce bunu yapan başka birini görmesek hatta yer çekimi kanunundan haberdar olmasak bile düşeceğimizi biliriz. Çünkü düşen birçok nesne görmüşüzdür, düşmeyle ilgili birçok yaşantımız olmuştur.
Bu parça bilgi kuramının temel sorularından hangisini tartışmaktadır?
A) Doğru bilgi mümkün müdür?
B) Bilginin kaynağı nedir?
C) Doğru ile gerçek aynı mıdır?
D) Doğru bilginin ölçütü nedir?
E) Bilgi özneye mi süjeye mi bağlıdır?
( YGS 2012)
24-Yardıma muhtaç aç bir çocuğu doyurma eylemini düşünün. Birçok insan, bunun ahlaki açıdan iyi bir davranış olduğu konusunda hemfikirdir. Peki, birini bunu yaparken izlediğimizde tam olarak gördüğümüz nedir? Aç birini doyuran kişi, yardıma muhtaç çocuk, çiğneme eylemi ve belki de çocuğun gülümsemesi. Ancak göremediğimiz, göremeyeceğimiz bir şey vardır, o da eylemin aslını oluşturan “iyilik”. Görülemediğine göre yok mu sayılmalıdır? Bence hayır. “İyi” olmadığında ahlaktan da söz edilemez. Oysa bende bir “iyi” fikri var.
Bu parçadan hareketle, varlık hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Bir olandan türediği
B) Birden çok ilkeden kaynaklandığı
C) Değişmez olduğu
D) Düşünülebilir olduğu
E) Oluş hâlinde olduğu
(YGS 2012)
25-Neden iyilik yapmalıyım? Mutlu veya huzurlu olmak için mi yoksa insanları mutlu etmek için mi? Birisi bana iyilik yaparsa mutlu olurum, ben de onları mutlu etmeliyim diye mi düşünüyorum? “İyilik yap, iyilik bul.” demişler. Asıl neden bu mu? Ailem ve tüm tanıdıklarım başkalarına iyilik yapmam gerektiğini söylüyor yoksa iyilik yapmak toplumsal hayatın vazgeçilmezi mi?
Bu parçada ahlak felsefesinin hangi temel sorusu üzerinde durulmaktadır?
A) Niçin erdemli olmak gerekir?
B) Ahlaki eylemin amacı nedir?
C) Evrensel ahlaktan söz edilebilir mi?
D) Ahlaki eylemde bulunurken özgür müyüz?
E) Ahlakla sorumluluk ilişkili midir?
(YGS 2012)
26-Birçok toplumda geçerli olan “Çalmayacaksın!” yaptırımı ile karşı karşıya olan bir birey, şağıdakilerden hangisini yaptığında Kant’ın ödev ahlakına uygun eylemde bulunmuş olur?
A) Onu koşulsuz bir buyruk olarak aldığında
B) Toplumun yararına olacak biçimde davrandığında
C) Doğruluğundan emin olduktan sonra benimsediğinde
D) İçinden gelen sese kulak verdiğinde
E) Mutlu olabilecek biçimde davrandığında
(YGS 2012)
27-Sokrates “Adalet nedir?” diye sorduğunda aradığı, sadece sözcüğün tanımı değildir. “Adil” sözcüğü her çeşit insan, karar, yasa ve anlaşma için kullanıldığına göre, bütün bunlarda ortak olan bir şey, hepsinin paylaştığı “adalet” denilen ortak bir özellik bulunmalıdır. Sokrates’in açığa çıkarmaya çalıştığı şey, bu ortak özelliğin niteliğiydi. Öyle ki bunun sonunda tek tek olguları, ona ulaşmasına göre adil veya değil diye nitelemek mümkün olsun.
Bu parçada Sokrates’in aradığı ortak özellik aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilir?
A) Adaletin sembolü
B) Adalet duygusu
C) Fenomen olarak adalet
D) Oluş olarak adalet
E) Adalet ideası
(YGS 2012)
28-Giorgione’nin Fırtına adlı tablosuna baktığımızda kompozisyonun sanatsal açıdan bir hayli basit olmasına karşın figürlerin özel bir dikkatle çizildiğini ve resmin, her yere nüfuz etmiş ışık ve hava sayesinde kaynaşıp bir bütün oluşturduğunu görüyoruz. Figürlerden bu küçük tablonun çoğunu kaplayan manzaraya bakıyoruz, sonra tekrar figürlere dönüyoruz. Giorgione, kendisinden önce gelenler gibi önce nesneleri ve kişileri çizip sonra onları bir mekâna yerleştirmiyor; doğayı, toprağı, ağaçları, ışığı, havayı, bulutları ve kentleriyle insanları bir bütün olarak düşünüyor.
Bu parçada anlatılanlara göre Giorgione’nin eserini oluştururken güzelliğin hangi niteliğini öne çıkardığı söylenebilir?
A) Yetkin olmak
B) Aslına uygunluk
C) Simetrik olmak
D) Uyumlu bütünlük
E) Orantılı olmak
(YGS 2012)
29-Bence metafizikçiler ve skolastik dönem düşünürleri, masa başında oturup kendi zihinlerinde oluşan materyallerden mükemmel teoriler üreten örümceklere benzer. Onların gerçeklere büyük bir dikkatle yaklaşmalarını bekleyemem. Bu arada mistikleri hiç hesaba katmıyorum bile. Ben aynı zamanda, karıncalar gibi hiçbir şeye aldırış etmeden bilgi toplayan ancak bunları hipotez geliştirmekte kullanmayı düşünemeyen, sözde “deneyciler”in yaklaşımını da benimsemiyorum. Bana göre bilim insanları arılar gibi olmalıdır: Deney ve gözlemlerden veri toplamalı, sonra da doğa kanunlarıyla ilintili hipotezleri bir çerçeveye oturtmak için olgularla da uygunluklarını araştırmalıdır.
Bu parçadaki kişinin görüşleri aşağıdakilerdenhangisine yakındır?
A) Descartes’ın rasyonalizmine
B) A. Comte’un pozitivizmine
C) Bergson’un entüisyonizmine
D) J. Dewey’nin pragmatizmine
E) J. P. Sartre’ın egzistansiyalizmine
(YGS 2012)
30- Doğadaki her şey Neden- Sonuç ilişkisine bağlı olduğu gibi ahlaki eylemlerimizde bu alanda şekillenir. Kimse kendi özgür iradesi ile bir iyilik veya kötülük yapmaz bu ancak belirle nedenler dahilinde olur. Bu ahlaki davranış belki bir neden belki bir sonuçtur ama asla bundan bağımsız değildir.
Yukarıdaki pasajda verilen görüş aşağıdaki hangi kavramın karşılığıdır?
A) Plüralizim
B) Otoderminizm
C) İndeterminizm
D) Determinizm
E) Fatalizm
31-İnsan kötüdür. Ve bu kötülüğe hiçbir varlık engel olamaz. Tanrı kavramı bu kötülüğün bir cezası verilmesi gerekliği ile ortaya çıkmıştır. Bu sebeple Tanrının adaleti sağlayacak olması bir idea , bir hayalden başka bir şey olamaz. Çünkü vicdan sahibi bir insanın bile müdahale edebileceği bir olaya kadiri mutlak ve en merhametli olan bir Tanrının tepkisiz kalması ya da bunu erteliyor olması , tamamen olmamasındandır.
Yukarıdaki görüşe sahip olan birinin aşağıdaki düşüncelerden hangisine katıldığı söylenebilir.
A) Deizm B) Paganizm C) Agnostisizm D ) Politeizm E ) Ateizm
32- Fırlatıldığımız şu dünyada her insan kendi ruhunu kendi yaşamını anlamlandırma girişimindedir. İnsan doğası gereği kendini anlamlandırma kendi özgür kılma çabasındadır. Ahlakiliğin tanımı da burada anlamlandırılabilir. Yani insan ahlaki eylemlerini özgürlüğü için yapar. Bu yüzden insanın ahlaki eylemlerini nedeni ve kaynağı özgür olabilmektir. Ahlaki eylemlerin kaynağının sorulduğu yukarıdaki metinde bahsedilen görüş aşağıdaki düşünürlerden hangisine ait olabilir ?
A- ) S. Mill
B -) Thomas Hobbes
C- ) Jean Paul Sartre
D-) Rene Descartes
E-) Seneca
33- Bir çocuk eğer yüksek derecede ateşin insanın canını yakacağını bilseydi yanan sobaya dokunup elini yakan bir çocuk görmezdiniz. Hem zaten insan bütün bilgilerini önceden taşısaydı bilginin bir sınırı olmalıydı neticede kafamızın içinde sonsuzluk olması pek mantıklı gelmiyor. İnsan sonsuz şeyi sonlu ruhunda nasıl bulundurabilir ? Bu eleştiri aşağıdaki akımların hangisine karşı yapılmıştır?
A-) Rasyonalizm
B-) Amprizm
C-) Krisizim
D-) Yeni Pozitivizm
E-) Pozitivizim
34- Ahlak felsefesi alanında İslam filozoflarını en çok etkileyen filozof tur. Nikomakhos a Etik adlı eserin sahibidir. Bu filozof aynı zamanda uallimi evvel Yani ilk öğretmen olarak bilinir.
Bu filozof aşağıdakilerden hangisidir ?
A ) Farabi B) ibni Rüşt C) ibni Heysem D) Aristotales E) Platon
35- Siyaset Felsefesine getirdiği görüş ile tanınır. Ona göre devlet canıl bir organizma gibi doğar büyür ve ölür. O devleti bu şekilde yaşayan canlı varlık olarak görür. Üç Nesil Teorisi ile siyaset felsefesini en önemli filozoflarından biridir.
Bu filozof aşağıdakilerden hangisidir?
A -) İbn-i rüşt
B -) Platon
C -) ibn-i Sina
D-) Aristotales
E- ) İbn-i Haldun
36- Konfüçyüs , İdeal Bir İnsan ve Topluma Dair Konuşmalar adıl eserinde Erdem, erdem içindedir. Sözüyle bir erdemin diğer erdemle birbirini tamamlayan bir yapıda olması gerektiğini ifade etmektedir.
Bu duruma uygun düşmeyen örnek durum aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir ?
A) Kurnaz esnafın müşterilerine karşı güler yüzlü davranması
B) Evde canı sıkılan adamın ev işlerinde eşine yardım etmesi
C) Mahalle sakinlerinin mahale çeşmesine onarması
D) Akrabalık ilişkilerini seven bir gencin akrabalarına bayram ziya retinde bulunması
E) Kişinin şans oyunlarını haksız kazanç olarak görmesi
37- Girdiği evin her köşesine bakan hırsız, bulduğu tüm kıymetli eşyaları çantasına koyar kıymetli başka eşyanın da kaldığına dair şüphelerine rağmen çantasını alarak evden uzaklaşır
Örnek olay felsefi düşüncelerin hangisine karşılık gelir?
A) İnsan, her şeyin ölçüsüdür
B) Doğru, güçlünün işine gelendir.
C) Hiçbir şey yoktur. Olsa da bilinemez.
D) Varlık var olandır. Var olmayan değildir.
E ) insan, bilerek ve isteyerek kötülük etmez.
38- Clemens in Anlamak için İnanıyorum yargısını, inanayım diye biliyorum. Yargısına dönüştürmüştür bu dönüşümün aklı ilen inanç ilişkisi açısından farkı ağıdakilerden hangisidir.
A ) Akıl inançtan önce gelir
B) İnanç akıldan önce gelir.
C) akıl ve inanç birbirleriyle açıklanır. Akıl ile inancın alanlarının farklı olması
D ) akıl ile inanç birbirleriyle açıklanır.
E) İnanç aklın sınırlarını geçer.
-Dogmatiktir
-Eleştireldir
-Deney ve Gözleme dayanır
- Sorular değil cevaplar önemlidir
39) Yukarıdaki özellikler ile aşağıdaki seçenekler eşleştirildiğinde hangisi dışarıda kalır ?
A) Felsfefe
B) Bilim
C) Din
D) Hikmet
E) Sanat
İnsan merak ve hayretinden kaynaklanır. Fakat bu alan Akıl ve Mantık ilkeleriyle hareket eder. Olgusaldır Doğada meydana gelen olgu ve olayları inceler,
40- Yukarıda bahsedilen bilgi türü aşağıdakilerden hangisidir ?
A) Sanat Bilgisi
B) Teknik Bilgi
C ) Felsefi Bilgi
D) Bilimsel Bilgi
E) Dini Bilgi
A- Ben Güzeli Ararım
B- Doğru benim için daha önemlidir.
A- Bende duygu daha önemlidir.
B- Bence en temel şey akıl
A- Ben genellemelere ulaşmak isterim
B- Benim buna ihtiyacım yok. Ben beğeniye bakarım
41- Yukarıdaki ikili aşağıdakilerden hangisi olabilir ?
A ) Felsefe- Din
B ) Bilim- Felsefe
C ) Din- Sanat
D ) Sanat - Felsefe
E ) Felsefe- Bilim
1.D 2. C 3.E 4.D 5.B 6.C 7.A 8.C 9.A 10.E 11.D 12.A 13.E 14.E 15.D 16.A 17.E 18.E 19.D 20.E 21.A 22.C 23.B 24 .D 25.B 26.B 27.E 28.D 29.B 30.D 31.E 32.C 33.A 34.D 35.E 36.A 37.A 38.C 39.D 40.D 41.D
Önerilen süre: 40 dk.
1-Özne ile nesne ilişkisi estetik beğeni temeline kurulmuştur. Sanatçının, sezgi ve hayal gücüne duygularını katarak nesneleri yorumlasın sonucu ortaya çıkar. Yukarıda tanımı yapılan bilgi türü aşağıdakilerde hangisidir?
A- Gündelik Bilgi
B- Teknik Bilgi
C- Dini Bilgi
D- Sanat Bilgisi
E- Ampirik Bilgi
-Dogmatiktir
-Normatiftir
-Toplumsal yaşamı düzenleyen kurallar içerir
- Varlığı evreni açıklama amacındadır.
2- Yukarıda tanımı yapılan bilgi türü aşağıdakilerde hangisidir?
A- Gündelik Bilgi
B- Teknik Bilgi
C- Dini Bilgi
D- Sanat Bilgisi
E- Ampirik Bilgi
3-Bentham tarafından formüle edilmiş olduğu şekilde faydacılık ilkesinin söylediği şudur: En fazla sayıda insana en büyük (maksimum) ölçüde mutluluk sağlayan bir eylem, doğru eylemdir.
Bu parçaya göre, faydacılık aşağıdakilerden hangisini doğru bulur?
A) Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.
B) Her şey karşılıklıdır
C) Her ülke kendi çıkarlarından sorumludur.
D) Yurtta barış, dünyada barış.
E)Her koyun kendi bacağından asılır.
( Ygs 2013)
4) Felsefenin bilimler gibi bir gelişim süreci yoktur. Bizim, “Hippokrat Yemini” ile hekimlikte ahlak ölçülerini belirleyerek tarihe mal olan Hekim Hippokrates’ten tıp alanında çok ileride olduğumuz kesindir. Oysa Platon’dan çok daha ileride olduğumuzu söyleyemeyiz. Ancak onun yararlandığı bilimsel bilgi sürecinden daha ilerideyiz. Felsefe üretiminde belki de bir düşünürün dediği gibi sadece Platon’a dipnot yazıyoruz.
Bu parça felsefi bilginin aşağıdaki özelliklerinden hangisini vurgulamaktadır?
A) Akla dayalı olma
B) Evrensel olma
C) Eleştirel olma
D) Kümülatif olma
E) Bütünleyici olma
( Ygs 2013)
5) Felsefe sorularla doğar, büyür, gelişir. Ancak felsefi soru diğer sorulardan farklıdır. Felsefe, olanla yetinmez. Bu yüzden insan ve zihnini sürekli arayışa sürükler. Bu eylemle de yaşamı, varlığı, bilgiyi ve değerleri daha da anlamlı bir hâle getirmeyi amaçlamaktadır. Belki de bu yüzden olacak ki her insan kendini tanımaya ve bilmeye başladığı ilk günden itibaren “Ben kimim, neyim ve ne olacağım?”, “Evren nedir?”, “Dünya nedir?”, “Doğru nedir?”, “Güzel nedir?”, “Adalet nedir?” veya “Eşitlik nedir?” gibi birçok soru sormaktadır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, felsefi soruyu diğer sorulardan ayıran özelliklerden biri değildir?
A) Var olanla yetinmemesi
B) Neden-sonuç ilişkileri araması
C) Eleştirel ve sorgulayıcı olması
D) Bitmez tükenmez arayışlardan oluşması
E)Yaşamı ve varlığı anlamlandırması
( Ygs 2013)
6) Descartes, Metot Üzerine Konuşma adlı kitabına sağduyunun eşit olarak dağıtıldığını söyleyen cümleyle başlar. Ona göre bunun kanıtı, başka konularda kendilerine verilenle yetinmeyen insanların, sağduyu söz konusu olduğunda kendilerinde bulunandan şikâyetçi olmamasıdır. Sağduyu doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayırma yetisidir. Sağduyu eşit dağıtılmış olduğuna göre, bütün insanların aynı konularda aynı sonuçlara varması gerekirdi. Ancak öyle olmadığını, aynı konularda akıl yürüten insanların farklı farklı sonuçlara vardıklarını görüyoruz. Bunun nedeni farklı yollardan akıl yürütmeleridir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?
A) Aynı biçimde akıl yürütenler aynı sonuçlara varırlar.
B) Herkes kendi sağduyusundan hoşnuttur.
C) Aynı konularda farklı sonuçlara varılmasının nedeni sağduyu eksikliğidir.
D) Sağduyu, ahlak alanında doğruya ulaşmamızda yardımcı olabilir.
E) Sağduyu; iyinin, kötünün, doğrunun, yanlışın farkında olma yetisidir.
( Ygs 2013)
7) Uzun bir süre karşılaşmamış iki arkadaş, birbirlerini görmeyi ummadıkları bir anda karşılaştıklarında, “Bu ne tesadüf!” şeklinde bir tepki verirler. Spinoza, böylesi bir tepkinin varlığın yapısına uygun olmayan bir tepki olduğunu düşünürdü. Çünkü ona göre, hayatta tesadüf diye bir şey yoktur.
Bu parçada Spinoza’nın hangi düşüncesi vurgulanmaktadır?
A) Olan her şeyde sıkı bir zorunluluk vardır.
B) Rastlantı ve zorunluluk, biri olmadan diğeri düşünülemeyen kavramlardır.
C) Doğada özgürlükten gelen bir nedensellik vardır.
D) Dışsal zorunluluk insanın iç dünyasını da belirler.
E) İnsanlar, mutluluklarının kaynağını kendilerinin dışında arar
( Ygs 2013)
8) Hobbes’a göre insan; doğası gereği kendi varlığını sürdürmeye çalışır, dünya nimetlerinden olabildiğince çok yararlanmak ister. Bunun sonucunda da herkes herkesin düşmanı olur, böylece savaşlar ortaya çıkar. Bu durumu Hobbes “İnsan insanın kurdudur.” şeklinde özetler. Ama bu durum insan varlığını tehlikeye düşürdüğünden insanlar herkesin güvenliğini sağlayan bir düzen arayışına girmişlerdir. Dünya nimetlerinden yararlanırken zora başvurmaktan vazgeçmek üzere birbirlerine söz vermiş, zora başvurma yetkisini ve gücünü, boyun eğecekleri bir kişiye devretmek için aralarında anlaşmışlardır.
Bu parçaya göre, insanların anlaşmalarına neden olan unsur aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanların, dünya nimetlerinden eşit yararlanamaması
B) Bireylerin zora başvurma gücünü ve yetkisini bir otoriteye devretmek istememesi
C) İnsanın doğal arzularının kendi varlığını tehdit etmesi
D) Herkesin birbiriyle savaşması sonucunda kültürün yozlaşması
E) Bitmek bilmeyen savaşların köklü uygarlıkları tehdit etmesi
( Ygs 2013)
9) Aristoteles fiziği yanlıştır elbette, geçerliliğini de tümüyle yitirmiştir. Ama yine de bir “fizik”tir yani matematiksel bakımdan gelişmemiş olsa da son derece gelişmiş bir bilim. Ne çocukça bir düş ürünüdür ne de ortak duyunun boş, üstünkörü sözleridir. Bir kuramdır yani ister istemez ortak duyunun verilerinden yola çıkıp bu verileri son derece tutarlı ve sistemli bir incelemeye tabi tutan bir öğretidir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?
A) Bilimsel bir kuramın, ortak duyunun verilerinden yola çıkması gerekmez.
B) Kuramların geçerliliğini yitirmesi bilimselliklerine zarar vermez.
C) Bilimsel bir kuramın yanlış olması tutarsız olduğu anlamına gelmez
D) Bir kuramın bilimsel olması, matematiksel bakımdan gelişmiş olmasını gerektirmez
E) Bilimsel bir kuramın, eldeki verileri tutarlı ve sistemli bir incelemeyle tutması gerekir.
( Ygs 2013)
10) “Felsefe yapmak yolda olmaktır.” diyor Jaspers. Ben de “Felsefe yapmak yolda olmak kadar uçta olmaktır.” diyorum. Uçta olmak akıncılık yapmak gibidir. Orduların önünden gidip henüz kimsenin ayak basmadığı, bilmediği, görmediği sınır uçlarında cesurca at koşturmaktır aynı zamanda. Daha sonra, edindiği tecrübeleri ardından gelecek orduyla paylaşmak, onlar için patika bile olsa yol hazırlamaktır.
Bu parçada felsefenin uçta olmasıyla anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tüm sorulara çözüm getirmek
B) Teorilere ilginç yorumlarda bulunmak
C) Kendi başına hareket etmek
D) Hakikatin peşinde olmak
E) Yeni soru ve iddialar ortaya atmak
( Ygs 2013)
11- Platon’a göre “iyi”, “ideaların ideasıdır” ve erdemlerden oluşan idealar merdiveninin tepesinde bulunur. Platon’da iyi ideası, iyi olan her şeyin iyi olmasını sağlayandır. Akıllı olmak, bilgili olmak, erdemli olmak iyidir. Ama bunların hiçbiri tek başına yeterli değildir. İyi, bütün bunları içine alan bir yaşam biçimidir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
A)Akıllı, bilgili, erdemli bir hayat sürmek bizim yararımızadır.
B) İyi, varlığı belirleyen ana ilkedir.
C) İyi ve kötü, göreli kavramlar olduğu için bunların ötesinde bir yaşam sürdürmek gerekir.
D) İyi, “erdemli” yani “iyi” bir yaşam sürmeyi olanaklı kılandır.
E)İyi, her insanın gerçekleştirmesi gereken bir ideadır
( Ygs 2013)
12- Eğer bir kanıtlama yapılacaksa bu kanıtlama yolu farklı biçimlerde karşımıza çıkar. Kimisi dünyanın hareketine bakarak bir ilk hareket ettiricinin olması gerektiğini ileri sürer. Kimisi dünyadaki nedenler zincirine bakarak bir ilk nedenin var olduğu sonucuna ulaşır. Kimisi de dünyadaki şeylerin çokluğuna, değişkenliğine, zorunsuzluğuna bakarak bütün bunların ardında tek değişmez zorunlu bir varlığın bulunması gerektiği sonucunu çıkarır.
Bu parçada dile getirilen sorgulama, felsefenin hangi disipliniyle ilgilidir?
A)Din felsefesi
B) Ahlak felsefesi
C) Bilgi felsefesi
D) Siyaset felsefesi
E) Bilim felsefesi
( Ygs 2013)
13- Doğrulanmış olmak bir kuramın erdemi değil, zaafıdır. Çünkü doğrulayıcı örnek bulmaktan daha kolay bir şey yoktur. Bir kuram, ne kadar çok yanlışlama çabasından başarıyla çıktıysa o kadar iyi bir kuramdır. Yanlışlamaya çalışıp yanlışlayamadıysak o kuram doğrulanmış değil, pekiştirilmiş olur. Bir kuram yanlışlanma olanağını taşıdığı için bilimsel sıfatını hak eder, herhangi bir düşünsel deneyle de olsa hiç yanlışlanamıyorsa bu durum onun bilimsel olmadığını gösterir.
Bu parçada söylenenler aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı olabilir?
A) Bilimsel kuramlar nasıl yanlışlanır?
B) Bir kuramın doğruluğunun ölçütü nedir?
C) Bir kuram ne zaman doğrulanmış sayılmalıdır?
D) Bilimsel kuramlar ne zaman yanlışlanmış sayılmalıdır?
E) Bir kuramın bilimselliğinin ölçütü nedir?
( Ygs 2013)
14-Bu görüşe Çift kutuplu Tanrı anlayışı denir. Tanrıyı soyut, mutlak ve değişmez gibi yönleriyle evrenini üstüne Aşkın; somut, göreli ve değişen yönleriyle de evreni içkin görür. Va olan her şey Tanrı dan südur etmiştir taşmıştır. Vahdet-i Vuücud olarak kabul edilen bu görüş, her şeyin Tanrı dan oluştuğunu ve halen oluşmaya devam ettiğini savunur.
Yukarıdaki parçada anlatınla din felsefesi kavramı aşağıdakilerden hangisidir ?
A) Panteizm
B) Politeizm
C) Deizm
D) Plüralizm
E) Diyalektik Tanrıcılık
15-Bu yaklaşıma göre doğada mükemmellik yoktur. Mükemmelliği arayan sanatçı, doğada var olmayan bir şeyi yaratmalıdır. Çünkü mükemmellik, gerçekte var olmayan, fakat ideal olan bir şeydir. Sanatçı yaratıcılığını ve hayal gücünü kullanır ve mükemmel olan sanat eserini oluşturur. Sanat, sanatçının hayal gücü ile ortaya koyduğu ürünlerdir. Yukarıda bahsi geçen Estetik kuram aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yansıtma Kuramı
B) Oyun kuramı
C) Katharsis
D) Yaratma Kuramı
E) Estetik yargı
16- Bu görüşe göre sanatçı doğada var olan bir şeyi eserinde taklit eder. Sanat, sanatçının nesneyi iyi yansıtmasıdır sanat bir tür öykünmedir. Bu görüşün temsilcileri Aristoteles ve Platondur.
Yukarıda bahsi geçen Estetik kuram aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yansıtma Kuramı
B) Oyun kuramı
C) Katharsis
D) Yaratma Kuramı
E) Estetik yargı
17-Bu görüş varlığın ikiden fazala şeyle açıklayan görüştür. Bu görüş varlığın temelinde ikinden fazla tözün olduğunu savunur. Temsilcisi Empedokles; varlığın: “ su,” “ateş,”” hava,” toprak tözlerinden oluştuğunu savunur.
Yukarıda bahsedilen görüş ontoloji görüşü aşağıdakilerden hangisidir ?
A) Düalizm
B) Nihilizim
C) Politeizm
D) Monizm
E) Plüralizm
18 -Açık seçik ve sağlam bir biçimde ortaya koyduğu idealist kuram, şu ilkeye dayanır. “Nesnelerin özü algılanmış olmalarından başka bir şey değildir.” Ona göre dış dünyadaki varlıkları düşündüğümüzde incelediğimiz şey hep kendi zihnimizdir. Bu nedenle gerçek o lan yalnızca algılardır.
Bu görüşe sahip filozof aşağıdakilerden hangisini reddeder ?
A- Varlık demek, algılanmış olmak demektir.
B- Hiçbir insan olmadığında da varlıkları sürekli algılayan bir Tanrı olduğu için varlıklar vardır.
C- Algı varlığın temel ölçütüdür.
D- İnsan ve Tanrı algılama üzerin etkileşim içindedir.
E- Algılar hayatımızı şekillendirse de onlara tam olarak güvenmek insanı yanılgıya götürebilir.
19-Ona göre varlık Maddedir. Ancak onun maddeciliği, diğer materyalistler gibi mekanik değil, dinamik bir özellik taşır. Kendi deyimi ile “başa aşağı duran Hegel’in diyalektiğini düzeltmekle” işe başlamıştır. Ona göre her şeyin temelinde düşünce değil madde olmalıdır.
Yukarıdaki paragrafta düşüncesi anlatılan düşünür aşağıdakilerden hangisidir ?
A- Farabi
B- B. Spinoza
C- A. Whitehead
D- K. Marx
E- G. Berkeley
20- Zekânın ve bilgeliğin ölçütünün zenginlik olduğunu düşünen kişiler, Thales’le yoksul olduğu için alay ederler. O da bunun üzerine zeytinin az olduğu o yıl, elindeki bütün parayla, ihtiyaç olmadığı için ucuzlamış olan ve zeytinyağı üretiminde kullanılan tüm presleri satın alır. Sonraki hasat mevsimi geldiğinde ihtiyacı olanlara bu presleri kendi belirlediği fiyattan kiralayarak çok para kazanır.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A-) Filozof, dünyayı anlamlandırmaya çalışan kişidir.
B-) Felsefe, her şeye eleştirel bir gözle bakma alışkanlığı kazandırır.
C-) Filozofların öncelikleri diğer insanlardan farklıdır.
D-) Filozof, hayata dair her şeyi felsefi probleme dönüştürür.
E-) Felsefi düşünce çözümleyici ve Kurgusaldır
21-Her bir akı karasından seçerek Varlık dağlarını delip geçerek Düzde ben bir insan olmaya geldim Nimri Dede’ye ait bir şiirden alınan bu dizelerin her biri, sırasıyla felsefenin alt disiplinlerinden hangilerinin konusu olabilir?
A) Epistemoloji - ontoloji - etik
B) Etik - epistemoloji - estetik
C) Ontoloji - estetik - etik
D) Etik - epistemoloji - ontoloji
E) Ontoloji - estetik – epistemoloji
(YGS 2012)
22- Felsefe çok kullanıldığı hâlde anlamı az bilinen bir sözcüktür. Söz gelimi Oğuz için arkadaşı “Onun hayat felsefesi gününü gün etmektir.” diyor. Bir firma satış felsefesini “Müşterileri mutsuz etmektense daha az kazanmaya razıyız.” şeklinde özetliyor. Bir banka kendini diğer bankalardan farklı göstermek için “Bizim felsefemiz hepsinden farklıdır.” sloganıyla reklam yapıyor. Felsefenin kelime anlamının dışında kullanılışıyla ilgili bu tarz örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Değişik anlamlar yüklenen felsefe sözcüğü aslında Herakleides Pontikos’un söylediğine göre ilk olarak Pythagoras tarafından kullanılmış, Yunanca “philosophia” sözcüğünden gelmektedir. Dilimize “felsefe” olarak geçen “philosophia”nın kelime anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gerçeklik bilgisi
B) Yaşam atılımı
C) Bilgelik sevgisi
D) Hayat görüşü
E) Yaşama sevinci
(YGS 2012)
23- İpten yapılmış bir salıncağın üstünde sallanırken ipleri kesersem ne olur deyip denemeye kalkmayız. Çünkü bunu yaptığımızda yere düşeceğimizi biliriz. Daha önce bunu yapan başka birini görmesek hatta yer çekimi kanunundan haberdar olmasak bile düşeceğimizi biliriz. Çünkü düşen birçok nesne görmüşüzdür, düşmeyle ilgili birçok yaşantımız olmuştur.
Bu parça bilgi kuramının temel sorularından hangisini tartışmaktadır?
A) Doğru bilgi mümkün müdür?
B) Bilginin kaynağı nedir?
C) Doğru ile gerçek aynı mıdır?
D) Doğru bilginin ölçütü nedir?
E) Bilgi özneye mi süjeye mi bağlıdır?
( YGS 2012)
24-Yardıma muhtaç aç bir çocuğu doyurma eylemini düşünün. Birçok insan, bunun ahlaki açıdan iyi bir davranış olduğu konusunda hemfikirdir. Peki, birini bunu yaparken izlediğimizde tam olarak gördüğümüz nedir? Aç birini doyuran kişi, yardıma muhtaç çocuk, çiğneme eylemi ve belki de çocuğun gülümsemesi. Ancak göremediğimiz, göremeyeceğimiz bir şey vardır, o da eylemin aslını oluşturan “iyilik”. Görülemediğine göre yok mu sayılmalıdır? Bence hayır. “İyi” olmadığında ahlaktan da söz edilemez. Oysa bende bir “iyi” fikri var.
Bu parçadan hareketle, varlık hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Bir olandan türediği
B) Birden çok ilkeden kaynaklandığı
C) Değişmez olduğu
D) Düşünülebilir olduğu
E) Oluş hâlinde olduğu
(YGS 2012)
25-Neden iyilik yapmalıyım? Mutlu veya huzurlu olmak için mi yoksa insanları mutlu etmek için mi? Birisi bana iyilik yaparsa mutlu olurum, ben de onları mutlu etmeliyim diye mi düşünüyorum? “İyilik yap, iyilik bul.” demişler. Asıl neden bu mu? Ailem ve tüm tanıdıklarım başkalarına iyilik yapmam gerektiğini söylüyor yoksa iyilik yapmak toplumsal hayatın vazgeçilmezi mi?
Bu parçada ahlak felsefesinin hangi temel sorusu üzerinde durulmaktadır?
A) Niçin erdemli olmak gerekir?
B) Ahlaki eylemin amacı nedir?
C) Evrensel ahlaktan söz edilebilir mi?
D) Ahlaki eylemde bulunurken özgür müyüz?
E) Ahlakla sorumluluk ilişkili midir?
(YGS 2012)
26-Birçok toplumda geçerli olan “Çalmayacaksın!” yaptırımı ile karşı karşıya olan bir birey, şağıdakilerden hangisini yaptığında Kant’ın ödev ahlakına uygun eylemde bulunmuş olur?
A) Onu koşulsuz bir buyruk olarak aldığında
B) Toplumun yararına olacak biçimde davrandığında
C) Doğruluğundan emin olduktan sonra benimsediğinde
D) İçinden gelen sese kulak verdiğinde
E) Mutlu olabilecek biçimde davrandığında
(YGS 2012)
27-Sokrates “Adalet nedir?” diye sorduğunda aradığı, sadece sözcüğün tanımı değildir. “Adil” sözcüğü her çeşit insan, karar, yasa ve anlaşma için kullanıldığına göre, bütün bunlarda ortak olan bir şey, hepsinin paylaştığı “adalet” denilen ortak bir özellik bulunmalıdır. Sokrates’in açığa çıkarmaya çalıştığı şey, bu ortak özelliğin niteliğiydi. Öyle ki bunun sonunda tek tek olguları, ona ulaşmasına göre adil veya değil diye nitelemek mümkün olsun.
Bu parçada Sokrates’in aradığı ortak özellik aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilir?
A) Adaletin sembolü
B) Adalet duygusu
C) Fenomen olarak adalet
D) Oluş olarak adalet
E) Adalet ideası
(YGS 2012)
28-Giorgione’nin Fırtına adlı tablosuna baktığımızda kompozisyonun sanatsal açıdan bir hayli basit olmasına karşın figürlerin özel bir dikkatle çizildiğini ve resmin, her yere nüfuz etmiş ışık ve hava sayesinde kaynaşıp bir bütün oluşturduğunu görüyoruz. Figürlerden bu küçük tablonun çoğunu kaplayan manzaraya bakıyoruz, sonra tekrar figürlere dönüyoruz. Giorgione, kendisinden önce gelenler gibi önce nesneleri ve kişileri çizip sonra onları bir mekâna yerleştirmiyor; doğayı, toprağı, ağaçları, ışığı, havayı, bulutları ve kentleriyle insanları bir bütün olarak düşünüyor.
Bu parçada anlatılanlara göre Giorgione’nin eserini oluştururken güzelliğin hangi niteliğini öne çıkardığı söylenebilir?
A) Yetkin olmak
B) Aslına uygunluk
C) Simetrik olmak
D) Uyumlu bütünlük
E) Orantılı olmak
(YGS 2012)
29-Bence metafizikçiler ve skolastik dönem düşünürleri, masa başında oturup kendi zihinlerinde oluşan materyallerden mükemmel teoriler üreten örümceklere benzer. Onların gerçeklere büyük bir dikkatle yaklaşmalarını bekleyemem. Bu arada mistikleri hiç hesaba katmıyorum bile. Ben aynı zamanda, karıncalar gibi hiçbir şeye aldırış etmeden bilgi toplayan ancak bunları hipotez geliştirmekte kullanmayı düşünemeyen, sözde “deneyciler”in yaklaşımını da benimsemiyorum. Bana göre bilim insanları arılar gibi olmalıdır: Deney ve gözlemlerden veri toplamalı, sonra da doğa kanunlarıyla ilintili hipotezleri bir çerçeveye oturtmak için olgularla da uygunluklarını araştırmalıdır.
Bu parçadaki kişinin görüşleri aşağıdakilerdenhangisine yakındır?
A) Descartes’ın rasyonalizmine
B) A. Comte’un pozitivizmine
C) Bergson’un entüisyonizmine
D) J. Dewey’nin pragmatizmine
E) J. P. Sartre’ın egzistansiyalizmine
(YGS 2012)
30- Doğadaki her şey Neden- Sonuç ilişkisine bağlı olduğu gibi ahlaki eylemlerimizde bu alanda şekillenir. Kimse kendi özgür iradesi ile bir iyilik veya kötülük yapmaz bu ancak belirle nedenler dahilinde olur. Bu ahlaki davranış belki bir neden belki bir sonuçtur ama asla bundan bağımsız değildir.
Yukarıdaki pasajda verilen görüş aşağıdaki hangi kavramın karşılığıdır?
A) Plüralizim
B) Otoderminizm
C) İndeterminizm
D) Determinizm
E) Fatalizm
31-İnsan kötüdür. Ve bu kötülüğe hiçbir varlık engel olamaz. Tanrı kavramı bu kötülüğün bir cezası verilmesi gerekliği ile ortaya çıkmıştır. Bu sebeple Tanrının adaleti sağlayacak olması bir idea , bir hayalden başka bir şey olamaz. Çünkü vicdan sahibi bir insanın bile müdahale edebileceği bir olaya kadiri mutlak ve en merhametli olan bir Tanrının tepkisiz kalması ya da bunu erteliyor olması , tamamen olmamasındandır.
Yukarıdaki görüşe sahip olan birinin aşağıdaki düşüncelerden hangisine katıldığı söylenebilir.
A) Deizm B) Paganizm C) Agnostisizm D ) Politeizm E ) Ateizm
32- Fırlatıldığımız şu dünyada her insan kendi ruhunu kendi yaşamını anlamlandırma girişimindedir. İnsan doğası gereği kendini anlamlandırma kendi özgür kılma çabasındadır. Ahlakiliğin tanımı da burada anlamlandırılabilir. Yani insan ahlaki eylemlerini özgürlüğü için yapar. Bu yüzden insanın ahlaki eylemlerini nedeni ve kaynağı özgür olabilmektir. Ahlaki eylemlerin kaynağının sorulduğu yukarıdaki metinde bahsedilen görüş aşağıdaki düşünürlerden hangisine ait olabilir ?
A- ) S. Mill
B -) Thomas Hobbes
C- ) Jean Paul Sartre
D-) Rene Descartes
E-) Seneca
33- Bir çocuk eğer yüksek derecede ateşin insanın canını yakacağını bilseydi yanan sobaya dokunup elini yakan bir çocuk görmezdiniz. Hem zaten insan bütün bilgilerini önceden taşısaydı bilginin bir sınırı olmalıydı neticede kafamızın içinde sonsuzluk olması pek mantıklı gelmiyor. İnsan sonsuz şeyi sonlu ruhunda nasıl bulundurabilir ? Bu eleştiri aşağıdaki akımların hangisine karşı yapılmıştır?
A-) Rasyonalizm
B-) Amprizm
C-) Krisizim
D-) Yeni Pozitivizm
E-) Pozitivizim
34- Ahlak felsefesi alanında İslam filozoflarını en çok etkileyen filozof tur. Nikomakhos a Etik adlı eserin sahibidir. Bu filozof aynı zamanda uallimi evvel Yani ilk öğretmen olarak bilinir.
Bu filozof aşağıdakilerden hangisidir ?
A ) Farabi B) ibni Rüşt C) ibni Heysem D) Aristotales E) Platon
35- Siyaset Felsefesine getirdiği görüş ile tanınır. Ona göre devlet canıl bir organizma gibi doğar büyür ve ölür. O devleti bu şekilde yaşayan canlı varlık olarak görür. Üç Nesil Teorisi ile siyaset felsefesini en önemli filozoflarından biridir.
Bu filozof aşağıdakilerden hangisidir?
A -) İbn-i rüşt
B -) Platon
C -) ibn-i Sina
D-) Aristotales
E- ) İbn-i Haldun
36- Konfüçyüs , İdeal Bir İnsan ve Topluma Dair Konuşmalar adıl eserinde Erdem, erdem içindedir. Sözüyle bir erdemin diğer erdemle birbirini tamamlayan bir yapıda olması gerektiğini ifade etmektedir.
Bu duruma uygun düşmeyen örnek durum aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir ?
A) Kurnaz esnafın müşterilerine karşı güler yüzlü davranması
B) Evde canı sıkılan adamın ev işlerinde eşine yardım etmesi
C) Mahalle sakinlerinin mahale çeşmesine onarması
D) Akrabalık ilişkilerini seven bir gencin akrabalarına bayram ziya retinde bulunması
E) Kişinin şans oyunlarını haksız kazanç olarak görmesi
37- Girdiği evin her köşesine bakan hırsız, bulduğu tüm kıymetli eşyaları çantasına koyar kıymetli başka eşyanın da kaldığına dair şüphelerine rağmen çantasını alarak evden uzaklaşır
Örnek olay felsefi düşüncelerin hangisine karşılık gelir?
A) İnsan, her şeyin ölçüsüdür
B) Doğru, güçlünün işine gelendir.
C) Hiçbir şey yoktur. Olsa da bilinemez.
D) Varlık var olandır. Var olmayan değildir.
E ) insan, bilerek ve isteyerek kötülük etmez.
38- Clemens in Anlamak için İnanıyorum yargısını, inanayım diye biliyorum. Yargısına dönüştürmüştür bu dönüşümün aklı ilen inanç ilişkisi açısından farkı ağıdakilerden hangisidir.
A ) Akıl inançtan önce gelir
B) İnanç akıldan önce gelir.
C) akıl ve inanç birbirleriyle açıklanır. Akıl ile inancın alanlarının farklı olması
D ) akıl ile inanç birbirleriyle açıklanır.
E) İnanç aklın sınırlarını geçer.
-Dogmatiktir
-Eleştireldir
-Deney ve Gözleme dayanır
- Sorular değil cevaplar önemlidir
39) Yukarıdaki özellikler ile aşağıdaki seçenekler eşleştirildiğinde hangisi dışarıda kalır ?
A) Felsfefe
B) Bilim
C) Din
D) Hikmet
E) Sanat
İnsan merak ve hayretinden kaynaklanır. Fakat bu alan Akıl ve Mantık ilkeleriyle hareket eder. Olgusaldır Doğada meydana gelen olgu ve olayları inceler,
40- Yukarıda bahsedilen bilgi türü aşağıdakilerden hangisidir ?
A) Sanat Bilgisi
B) Teknik Bilgi
C ) Felsefi Bilgi
D) Bilimsel Bilgi
E) Dini Bilgi
A- Ben Güzeli Ararım
B- Doğru benim için daha önemlidir.
A- Bende duygu daha önemlidir.
B- Bence en temel şey akıl
A- Ben genellemelere ulaşmak isterim
B- Benim buna ihtiyacım yok. Ben beğeniye bakarım
41- Yukarıdaki ikili aşağıdakilerden hangisi olabilir ?
A ) Felsefe- Din
B ) Bilim- Felsefe
C ) Din- Sanat
D ) Sanat - Felsefe
E ) Felsefe- Bilim
1.D 2. C 3.E 4.D 5.B 6.C 7.A 8.C 9.A 10.E 11.D 12.A 13.E 14.E 15.D 16.A 17.E 18.E 19.D 20.E 21.A 22.C 23.B 24 .D 25.B 26.B 27.E 28.D 29.B 30.D 31.E 32.C 33.A 34.D 35.E 36.A 37.A 38.C 39.D 40.D 41.D
Yorumlar
Yorum Gönder